İyi Yemek Tarifleri Yemek Tarifleri
Sponsorlu Bağlantılar
Su Nedir?
Su her şeyden önce insanların, hayvanların ve bitkilerin hayatlarını devam ettirmesi için zorunlu bir ihtiyaçtır. Renksiz olarak bilinse de kızıl dalga boylarında ışığı emdiği için mavi renge sahiptir. Dünyada bolca bulunan su iki hidrojen ve bir oksijen atomundan meydana gelir. Bilim insanları dünyada ilk yaşamın suda başladığını düşünmekte. Konuyla ilgili araştırmalar günümüzde de devam etmekte. Suyu doğada katı, sıvı ve gaz halinde görmek mümkün. Yanıcı değildir. Bu nedenle ateş söndürmekte sudan faydalanılır. Suyu oluşturan oksijen ve hidrojen yanıcı olmasına rağmen iki atom birleşerek yanıcı olmayan suyu oluşturur. Saf suya en iyi örnek yağmur suyudur. Ancak saf su içmek için uygun değildir. Suda bulunan mineraller canlıların hayatını devam ettirmesini sağlar. Yağmur suyunda bu mineraller bulunmaz. Yağmur suyu toprağa düştükten sonra toprakta bulunan mineralleri toplayarak içme suyunu oluşturur.
Suyun İnsan Hayatında Yeri
Yetişkin bir insanın vücudunun yüzde 70’e yakın bir kısmını su oluşturur. Yaşlılık ile birlikte insan vücudundaki su oranı azalır. Organların işlevini yerine getirmesi için suya ihtiyaçları vardır. Bunun için düzenli olarak su tüketilmesi gerekir. Su eksikliği yorğunluk, halsizlik gibi sorunların yanı sıra birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olur.
Su besinler ve yiyecekler yolu ile alınabilir. Ancak bu yeterli değildir. Mutlaka su içilmesi gerekir. Su içildikten sonra emilir ve daha sonra kana geçer. Kanın vücuda yani organlara dağılımı kan dolaşımı yolu ile olur. Kan dolaşımı ile vücuda dağılan su kılcal damarlardan çıkar ve doku sıvısını oluşturur. Hücre içinde kimyasal reaksiyonlara katılan su daha sonra hücreden çıkar ve tekrar doku sıvısı haline gelir. Kan dolaşımı aracılığı ile böbreklere giden suyun önemli kısmı idrar olarak vücuttan atılır. Kalan kısmı ise solunum ve sindirim sistemi aracılığı ile vücuttan atılır.
Yetişkin bir insanın ihtiyaç duyduğu su miktarı 2500 ml’dir. Bu miktar, boya, kiloya ve yaşa göre değişiklik gösterir. Vücudun su hacminin korunması alınan ve atılan su miktarının dengeli olmasına bağlıdır. Günlük sıvı alımı ile kaybedilen sıvı miktarı eşit olmalıdır. Yani vücuda alınan su ile vücut tarafından kullanılan su eşit olmalıdır. Bu denge bozulduğunda ise hastalıklar ortaya çıkar. İnsan yemek yemeden günlerce hatta aylarca dayanabilir ancak susuzluğa birkaç gün dayanabilir.
Susuzluk ile Birlikte Ortaya Çıkan Belirtiler
Vücuda alınan suyun azalması halinde ortaya farklı tablolar çıkabilir. Susuzluk oranına göre görülen sorunlar farklılık gösterir. Yüzde 1 oranında susuzluk halinde, susuzluk hissi, performans azalması, ısı düzeninin bozulması görülür. Susuzluk oranı yüzde 5’e çıktığında baş ağrısı ve yorgunluk görülür. Yüzde 6’ya çıktığında halsizlik ve titreme, yüzde 7’ye çıktığında fiziksel faaliyetin sürmesi halinde bayılma görülür. Susuzluk oranı yüzde 10’a çıktığında bilinç kaybı, yüzde 11’de olası ölüm, yüzde 12’ye çıktığında ise yüzde 97 oranında ölüm görülür. Susuzluk oranının yüzde 15’e çıkması ise yüzde yüz ölüm demektir.
Suyun Faydaları
Suyun insan hayatı için önemi yadsınamaz. Vücudumuzun susuz kalmaması için günde düzenli olarak su içmemiz gerekir. Su, her şeyden önce organlarımızın düzenli çalışmasını sağlar. Yaşamımızı devam ettirmemiz için gerekli olan su sindirim sisteminin ve boşaltım sisteminin çalışmasını sağlar. Aldığımız gıdaların sindirim sisteminde emilimini sağlayan su, bağışıklık sistemimizi güçlendirir, vücudumuzun dinç ve diri kalmasını sağlar. İnsan vücudunun ne kadar suya ihtiyaç duyduğunu kestirmek mümkün değildir. Bazı insanlar için 2 litre su yeterli iken bazı insanların günlük ihtiyaç duydukları su miktarı 3 litreyi bulabilir.
Suyun gözle görülen faydaları da vardır. İnsan vücudunun adeta örtüsü olan cildin daha esnek ve sağlıklı olması için suya ihtiyacı vardır. Su, cildin nemlenmesini sağlar. Yeterince su içmeyen kişilerin ciltleri kurur, daha erken kırışır. Cildin sağlıklı kalabilmesi için suya ihtiyacı vardır. Kuru ciltli kişilerin ciltlerini nemlendirmek için pahalı kremlerden ziyade suya ihtiyacı vardır. Düzenli su içmek önemli bir cilt hastalığı olan sedefin hafiflemesini sağlar.
Suyun bağışıklık sistemini güçlendirme özelliği vardır. Hastalıklara karşı direnci artıran su yorgunluğu giderir. Yorgunluk ve halsizlik hissedildiğinde su tüketimi artırılmalıdır. Su içmek, migren başta olmak üzere baş ağrısına iyi gelir. Baş ağrısı çeken hastalar üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, su tüketimini artırmak bağ ağrısını azaltmıştır.
Su, sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Mide ve bağırsakların işlevlerini yerine getirmesi için suya ihtiyacı vardır. Sindirim sistemi sorunu yaşayanlar su tüketim miktarını artırarak mide ve bağırsak problemlerini azaltabilirler. Özellikle kabızlık problemi yaşayanlar daha fazla su tüketmeye özen göstermelidir. Düzenli su tüketmek metabolizmanın sağlıklı çalışmasını sağlar. Metabolizmanın düzenli çalışması yağ yakımını hızlandırır ve kilo alımını engeller. Bu nedenle birçok diyet programında, kilo problemi olan kişilere bol bol su içilmesi önerilir.
Ağız kokusu, hem özel, hem de sosyal hayatı olumsuz etkileyen bir sorundur. Kötü nefes kokusunun bir nedeni de yeterli su tüketmemektir. Düzenli su tüketmemek ağızda bakteri üremesine neden olur. Kötü nefes kokusundan kurtulmak için düzenli olarak su tüketilmelidir.
